22 Ağustos 2013 Perşembe

GERÇEK BİR "DEMOKRAT" SESLENİYOR

SAMET OCAKOĞLU, DP
Kime: gercek.demokrat@hotmail.com
***
Çok değerli Mustafa Nevruz SINACI Beyefendi
Kurucu Genel Başkanımız, Merhum 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın 27. ölüm yıl dönümünde Sayın Gültekin UYSAL'ın yayınladığı açıklamayı benimle de paylaştığınız için teşekkür ederim.
Siz değerli arkadaşımızın bu şerefli misyonun sadece bugün için değil gelecek nesillere içinde emanet ve istikamet olan öğretimizi diri tutmak için gösterdiğiniz saygıya değer çabalarınızı takdir duygularım ile izliyorum.
Bu değeriniz, Misyonumuza liderlik çağrısı yaptığım dönemde Türkiye'ye takdim ve vaad ettiğim yönetim kadroları arasında size de yer vermek sorumluluğunu bana yüklemişti. 
Buna Türk basını şahittir.
Mahmut Celal, Galip Hoca ve 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar uzaklaştıkça heybeti ortaya çıkan sıra dağlar gibidir.
Medeniyetimizi yok etme, topraklarımızın kaynaklarını ele geçirme emelleri önüne dikilen ve egede uyguladığı arındırma politikaları ile bütün yolsuzluk şebekelerinin şimseklerini üzerine çeken Mahmmut Celal'den kurtulmak isteyen melanet yuvaları devrin jurnal sistemini çalışltırarsak Mahmut Celal'den iftiralarla kurtulmak için entirika üzerine entirika çevirirleirken, yönetimin görevlendirdiği Kuşçubaşıeşref   Bayar hakkında araştırmaları ve takipleri sonunda bir rapor hazırlamıştı. Onurlu insan Kuşcubaşı Eşref, Bayar'ın ve bu toprakların kaderini etkileyen, Mahmut Celal Hakkında payitahta gönderdiği raporunda, dönemin en heybetli adamının ölmeyecek kadar yemek yediğini ve haysiyeti ile görev yaptığını yazmıştır.
Celal Bayar, Milli Mücadele'deki büyük fedakârlıkları, kahramanlıkları ve hizmetlerini anarken, son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ındaki  o yüreksiz ve kişiliksiz kalabalıklar içinde Misak_ı Milli'yi kaleme alan 8 kişiden birisi olduğunu ve Osmanlı Meclis-i Meb'usanını göreve davet eden. Bütün Anadolu’ya ışık olan konuşması ile İngilizlerin Meclisi Meb'usan'ı basma kararlarını erkene almasına neden olan adam olduğunu elbette hatırlamak gerekir.
Ben, babamın kurucu Genel Başkanı Bayar'ı tanırım. Onu pek alanda anlattım ve savundum. Yapabilmekten memnunum. 
Büyük bir hukuk mücadelesi olan 4'lü takriri hazırlayıp, savunurlarken  gerçekte demokratik rejimimizi yapılandırıyorlardı... Bedeli olmayan bir tek kazanımımız yoktur sözünün en güzel örneklerindendir. Bayar'ın 4'lü takrirden sonra başına gelenlerden sonra İzmir’e geldiğinde '' adeta devletin şimşekleri kafamda çakıyordu'' sözleri siyasetçiler hatta siyasete yeni girecekler için adeta bir ders niteliğindedir.
Demokrasinin ebedi şifresi olan Sine-i Millet kavramının anahtarı olan Hürriyet Misak-ı bildirisi; Celal Bayar'ın 1947 karanlığının aydınlatılabilmesini ana dava olarak görüp, arkadaşlarından  çözümü bulmalarını  istemesi ile ortaya çıkmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder