RUH HASTASI UYSAL VE ÇETESİ'NE YOL GÖRÜNDÜ!
YEKTA YAKTI
yektayakti@hotmail.com
Demokrat Parti'yi yok etmek için görevlendirildiği,
teşkilatları tarumar etmesi, gayri menkullerini yok pahasına eş-dost ve
yandaşlarına satan ve , daha sonra gerçek değeri ile satışını sağlayıp
aradaki komisyonla geçinen Gültekin Uysal ve çetesine 3 yıldır, Demokrat
Parti'nin sahip olmadığını yazdık durduk...
Partinin büyüklerine "ciğersiz" "bizi
beğenmeyen teşkilatlar istifa etsin" söylemleri ile açık açık meydan
okuyan, Menderes, Özal ve Demirel'in koltuğuna sülük gibi yapışan Uysal ve
çetesi, milletin kurduğu Demokrat Parti'yi 'Dullar Partisi yapmakla kalmayıp,
ahlaksız ilişkilerin yaşandığı bir mekan'a çevirdi...
Türkiye Genelinde, kağıt üzerinde milletvekili adayı
çıkararak, 7 Haziran seçimlerine katılan, Uysal adlı zübük, 9. olağan kongrede
kendisine oy vermeyen teşkilatları seçim sürecinde olmasına rağmen görevden
alarak partinin 0,16 oy almasını sağlamıştır...
Memleketi Afyon'da dahi tanınmayan Uysal adlı zübük, seçim
yenilgisinin de faturasını tüm olumsuzluklara rağmen partisini terk etmeyen
teşkilatlar ile üyelerine kesmiştir...
Demokrat Parti'nin onurlu, şahsiyetli ve siyaseti ülkesi ile
millet için yapan kadrolarını partiden atarak, süvariyi fuhuş otobüsüne
çevirenler, İl Teşkilatlarında çalışan sekreter'e, çaycıya cinsel tacizde
bulunan, teşkilatlarda aşk yaşayanlarla yöneten Uysal adlı ruh hastasına,
ciğersiz dediği parti büyükleri artık yeter dediler ve Birleşik Demokratlar
Hareketi kurdular...
BİRLEŞİK DEMOKRATLAR HAREKETİNDEN YAPILAN O AÇIKLAMA
“19 Haziran 2015 Cuma günü sabah erken saatlerde Ali Naili
Erdem (*) aradı; “Sınacı, gördüm ki, bu seçimler ve neticede ortaya çıkan
fotoğraf, özellikle biz tarihi, kadim Demokrat Partilileri derinden yaraladı,
siyaseten rencide etti, üzdü. Başta, adalet ahlâkı ve hukuk olmak üzere;
Demokrasi karşıtı görüntü, Memleket ve millet sevdalıları için kaygılı,
düşündürücü bir tablo! Artık, vicdanen bu gidişe sessiz, ilgisiz ve seyirci
kalınamaz. Bir şekilde: “Yeter artık, dur demek lâzım” diye düşünüyorum. Sen ne
dersin?” dedi.
Cevaben: “Başta tarihi, kadim Demokrat Parti’nin aziz,
mümtaz ve muhterem camiası olmak üzere; Hak/hukuk, adalet, demokrasi, ‘devlet
idaresinde, millet iradesini hâkim kılarak fazilet mücadelesi vermek’ anlamında
özlem çeken, ümitle bekleyen çare ve çıkış yolu arayan vatandaşlarımızın
hasreti yönünde, böyle bir müjde vuslattır. Elbet doğru, iyi ve yerinde olur.
Ayrıca isabetli bir konjonktürle, uygun zamanda milletin beklentisi ve hayati
ihtiyacına cevap verilerek, fazilet anlamında siyaset düştüğü yerden
kaldırılır..”
“Peki, şöyle ufaktan bir start verelim, nabız yoklayalım,
bakalım ne olacak!..
Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler..”
TEVAFUK
Bu müşaverenin tam üçüncü günü, sabaha karşı Süleyman
Demirel vefat etti. Eğer bu konuşma Süleyman Bey’in vefatından sonra
yapılsaydı, olağan addedilir ve sıradan bir sohbet bazında hatıra
kompartımanımızdaki yerini alırdı. Fakat 18. dönem ANAP Sakarya Milletvekili ve
iki devre Demokrat Parti Genel Başkanlığı yapmış Yalçın Koçak’ın “Türkiye’de
emanet, vesayet, velâyet ve icazet dönemi bitti” tarzındaki beyan ve
yayınındaki hikmet sanki böylece ortaya çıktı. Dolayısıyla, Ali Naili Erdem’in
izharı; Milletin hissiyatına tercüman olan temenni, öneri ve arzusu iki cihetle
çok büyük bir önem ve değer kazandı.
Bunlardan birincisi: Vefattan yaklaşık üç gün önce yapılan
bu konuşma, açıklama, muhavere ve müşaverede bahse konu edilen çok önemli
tespitler, tarihi sözler ve beyanlar! İyice farkına varılan, her zaman ve
zeminde hissedilen, kendini hissettiren milletin arzusu… Bu ümit, arzu ve
beklentinin özünde şekillenen Demokrat Parti misyonu, 46 ruhu, davası ile
umur-u devlet (Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbı’na dayalı;
namuslu/dürüst-demokrat, onurlu, sorumlu, milli ve muktedir bir idare) istemi…
İkincisi: Ali Naili Erdem’in siyasette (dava ve misyonda)
kıdem, ehliyet ve liyakatinin yanı sıra merhum Süleyman Demirel’e siyaseten en
yakın olması. Defin merasiminin heyecan ve elemle karışık, hüzünle icrası
esnasında Ali Naili Erdem’i gören bazı vatandaşların; O’nun yanına gelerek:
“Sayın Bakanımız, siz Baba’nın en yakın dostu, kader arkadaşı, doğal olarak da
siyasi Halifesi durumundasınız. Ne olur, artık şu Demokrat Parti davasına el
atın; Millete ve merkez sağ’a sahip çıkın. Bizi ocaksız, bucaksız, partisiz
kalmaktan kurtarın Allah aşkına” diye adeta yalvarmalarıdır. (Bunu kendisinden
değil ama bizatihi yanında, konuşmalara tanık olan demokratların nakil, beyan
ve anlatımlarından aldım.)
Demek ki, tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin yeniden inşası,
merkez sağın ihyası ve siyasetin, 27 Mayıs 1960 kalkışmasında düşürüldüğü
yerden onurla ayağa kaldırılıp, şerefle, şanla taçlandırılmasının zamanı
gelmiştir. Bu cihetle bir tevafuk (tesadüf zannedilen şeylerin kader ile
örtüşmesi, tesadüf demenin daha anlamlı hali, tesadüfe nazaran, arkasında gizli
bir kudret olma ihtimali) eseri hayat bulması ve siyasetin ihyası mümkün
olacaktır inşâllah!..
GERÇEK DEMOKRATLAR
Şimdi mesele: Tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin dava, ideal
ve ilkelerini kucaklayıp inançla, inatla hayata geçirmektir. Bu uğurda azim,
irade ve kararlılıkla çalışacak; Demokrasi, adalet, ahlâk ve hukuk’u ayağa
kaldıracak Gerçek Demokrat’ların,Birleşik Demokrat Parti Hareketi nezdinde
ittihat ve tevhit etmesi, birleşmesi şart. Ali Naili Erdem’le birlikte Nevzat
Ercan, Esat Kıratlıoğlu, Rasim Cinisli ve Yalçın Koçak başı çekmiş; Demokrasi
kervanı yola çıktı. Şimdi sıra: Bu tarihi misyonun mensubu, gönül eri
oldukları halde, sanki “DP” tükendi sanarak, “yanlış yerde çare derdine
düşenlerin” BABA OCAĞI’na dönmesine gelmiştir..
Vatana, Millete ve Devlete…Hayırlı, uğurlu, kutlu ve kademli olur inşâllah..Mustafa Nevruz SINACI”
(*) Ali Naili Erdem:
1927 İzmir, Kemalpaşa doğumlu.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Avukat, 1961-1980 arası 1, 2, 3, 4
ve 5. dönem İzmir Milletvekili. Sanayi, Çalışma (2 defa) ve Millî Eğitim
Bakanlığı yaptı. 1980 askeri darbesinden sonra çeşitli İl ve İlçelerde milletle
buluştu, konuşmalar yaptı, konferanslar verdi. Radyo ve televizyonlarda millete
hitabetti. Halen Demokratlar Kulübü Başkanı olan Erdem, evli ve üç çocuk
babasıdır.
[ALINTI & REFERANS: DEMOKRAT ZAFER, 06 Temmuz 2015 - Pazartesi]
http://www.demokratzafer.com/yazarlar/yekta-yakti/ruh-hastasi-uysal-ve-cetesi-ne-yol-gorundu/853/