26 Temmuz 2016 Salı

DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI’NA, 14. Dönem AP Bursa Milletvekili, Av. ERTUĞRUL MAT

DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI’NA,

Av. ERTUĞRUL MAT
14. Dönem AP Bursa Milletvekili, 
Demokrat Parti Genel Başkanlığı’na adaylığınız koyduğunuz zaman, Meclis (TBMM) kütüphanesinde sizinle tanışmıştık..
Maliye eski Bakanlarımızdan, sizin gibi Afyon’lu olan bir büyüğünüzü, İsmet Atillâ’yı ziyarete gelmiştiniz. Ne kadar sevinmiştik bilemezsiniz..
Demokrat Parti’yi, Adalet Partisi’ni sadece Afyon’ da değil, zaman, zaman Türkiye’ de sırtlamış bir aileden geliyordunuz.
Gençtiniz, eğitimliydiniz, lisan biliyor, umut saçıyordunuz..
Genel Başkan oldunuz. Etrafınızda, “İlhan Selçuk’un inandığı Kemalist kültürden gelen” bazı çakma demokratlarla, politikanın esnafı vardı..
“Zamana ihtiyacı var”, kurtulur bunlardan, diye düşündük...
ANAP’tan intikal eden binaya iyi bir imar durumu verilmişti..
Müteahhide, zaman zaman daha fazla kat vererek, nakit ihtiyacını karşılıyordunuz.
Etrafınızdakiler, ne size, ne de partinin geleceğine inanıyorlardı.
Onların tek hedefi, bir seçim ittifakıyla, bir mevki kapmaktı.
Erbakan’ın Aydın Menderesle yaptığı ittifak akıllarından çıkmıyordu. O ittifak liyakatları ve davaları şüpheli 12 kişiye milletvekili olma şansı vermişti.
Sizi yanlış yönlendiriyorlardı..
Seçimlerde, siz de ittifak arayışına girdiniz. Yanlış partiler, yanlış adamlarla işbirliği yaptınız.
En önemlisi de; Ankara Belediye Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanlış yerde durdunuz.
Politika biraz da, rakibi tanıma sanatıdır.
Rakibini tanırsan, gücünü veya zaaflarını iyi hesaplarsan kazanırsın.
İttifak yaptığın partilerin karşısında, Melih Gökçek vardı.
Adam, bir dönem milletvekilliği yapmış. Daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığı’nda devleti tanımış. Bir dönem Keçiören’de Belediye Başkanlığı stajı yaptıktan sonra, Beşinci Dönem Ankara Belediye Başkanlığı’na soyunmuş..
Üstelik doğuştan da meziyetleri var.
Bunu hesaplamadığınız için, bir gecede 33 kat imar durumu olan Genel Merkez binasının bulunduğu yerin, park haline getirildiğini gördünüz.
O günden bugüne, Partinin il ve ilçe binalarını sata, sata sona geldiniz.
Bizi 60 yıldır, rey verdiğimiz partiden mahrum bıraktınız.Bütün bunları affedebilirdik, ama 15 Temmuz’u yaşamasak; 
Bazı büyük şehirlerin, özellikle İzmir İl Başkanı’nın sosyal medyada paylaştıklarını okumasaydık eğer!...
O gün siz yoktunuz ortada.. On gün meydanda siz olmalıydınız ve bizim şehitlerimizi hatırlayarak tavır almalıydınız.
Siz genel başkan olarak ortaya çıkmayacaksanız, partinin genlerindeki darbelere direnişi hatırlayıp siz konuşmayacaksanız ve meydanı, o il başkanı yaptığınız geri zekâlılara bırakacaksanız, o koltukta niçin ve nasıl oturacaksınız?
Şimdi, on gün sonra ortaya çıkmış;
“Darbeciler, Yassıada’ da yargılansın” diye buyurmuşsunuz..Kaç televizyon verdi, kaç gazetede yer aldı bu beyanınız?
Eğer, o tek başına bir ordu gibi çalışan, demokrat parti için hayatını ortaya koyan ve herkes tarafından “Gerçek Demokrat” diye anılan, yüzlerce sosyal medya linkini birbirine bağlayan ve bu sayede, anında en az bir milyon kişiye ulaşan Mustafa Nevruz Sınacı kardeşim olmasaydı, ben bile bu bildiriyi duymayacaktım.
Ne yazık ki siz, o yassıada da ölüme mahkûm edilen şehitleri temsil etmek basiretini, gösteremediniz.
Bizim o şerefli mücadelemizi inkâr ettiniz.
Koskoca Demokrat Parti’yi tarihin partiler mezarlığına gömdünüz..