9 Aralık 2014 Salı

İKTİBAS; "Gazeteci Yekta Yaktı ve Demokrat Zafer'in, tenzih ve tekzip edilemeyen ve aksi ispat edilemediği için "yayını aralıksız süren" Demokrat Parti başkan ve yöneticileri hakkındaki utanç verici, yüz karası ve suç teşkil eden iddialar!..

GAZETECİ YEKTA YAKTI'NIN; 
AYLARDIR TEKZİP VE TENZİH EDİLEMEYEN; 
BELKİ DE, AKSİ İSPAT EDİLEMEDİĞİ, MUHTEMELEN DOĞRU OLDUĞU İÇİN YAYINDAN KALDIRILAMAYAN, İBRET VE DEHŞET VEREN YAZILARI 
***
NEVZAT ERCAN: MİLLET PARTİNİN TOPARLANMASINI BEKLİYOR
Ankara'da e. Devlet Bakanımız Nevzat Ercan'a da sorduk ne olacak bu partinin hali diye, çekim yapmadık. Çünkü sayın Ercan hastası ile meşgul olduğu için sağ olsun bizi kırmadı ve önemli açıklamalarda bulundu...
İŞTE ERCAN'IN AÇIKLAMALARI
Demokrat Parti'nin sağlam bir kökü var. Milyonlar, partinin toparlanmasını bekliyor. Büyük ailenin yeniden bir araya gelmesini istiyorlar. Ailenin büyükleri neden sahip çıkmıyorlar diyorlar...
Bu anlamda toplantılar yapılıyor. Katılıyoruz ve görüşlerimizi iletiyoruz. Ancak parti'nin toparlanmasını öncelikle, Genel Başkan, GİK ve Teşkilatlar isteyecekler...
Partinin toparlanacağına inanıyorum. Karamsar değilim. Suçlu avına çıkmadık. Parti yöneticileri de bugün geldiğimiz nokta da, sorumluluk duymalıdırlar. Bu misyonun geçmişinde milletvekilliği ve bakanlık yapmış olanlarda üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini yapmalılar...
Bu misyonu kuranlar cezaevlerinde ve dar ağaçlarında canlarını verdiler. 68 yıllık köklü bir parti Demokrat Parti, milletin iradesini, Anadolu'dan Ankara'ya taşıdı. İnsanlarımız hakir görüldüğü bir dönemden yönetime alındı. Manevi haysiyet sağlandı. Kalkınma başladı. Böyle bir gelenekten gelen bu misyonun yerden kaldrılması, yeniden varlığını sürdürmesi lazım...
O nedenle herkesin bir araya gelerek çözüm araması lazım. Biz devleti milletle kuçaklaştıran bir partiyiz. Her hangi bir parti değiliz. Bizim ülke ve millet için güzel şeyler yapacğımızı vatandaşlarımız bilir...
Yeni kurulan partiler, bu yelpazenin neresinde olacaklar. Siyasi kimlikleri ne, kendilerini hangi yelpazenin içine koyacaklar. O nedenle yeni kurulan partilerin şansları yok...
Demokrat Parti kökü olan bir parti. Sokaktaki iki kişiden biri tanır. Bilirler. Bu gelenek devam diyor. O nedenle yeniden ayağa kalkar. Kökleri yeniden filiz verir....
Ancak vatandaş partide ışık görmeli, bu ışığı da, yönetimle, teşkilatlar yakacaklar. Bunu yapamıyorlarsa, partiyi kongreye götürerek yapabilecek kadroların göreve gelmesinin önünü açacaklar' dedi.
Sayın bakanımız'da sorumluluğun teşkilatlarda olduğunu ve gereğini yapmaları gerektiğini söyledi. (Tarih: 09-12-2014 08:16:00Güncelleme: 09-12-2014 08:16:00)
YARIN E. TEŞKİLAT BAŞKANI AHMET UYANIK
***
ESAT KIRATLIOĞLU: 
'DP'DE SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ'
Dün yayınladığım, Sayın A. Baki Tuğ bakanımızın www.demokratzafer.com ve www.demokratzafertv.com 'da yayınlanan röportajı beklediğimin üzerinde ses getirmesine rağmen, bir şey dikkatimi çekti...
Parti'de ayaklar baş, başlar ayak oldu derken, haksızlık yapmamışız. Doğru söylüyoruz. Çünkü, facebook'ta, yemek fotoğrafları ile ayak parmaklarının gözüktüğü fotoğrafları beğeni yağmuruna tutan parti içinde baş olan ayaklar yüzünden, Demokrat Parti'yi Uysal ve yanındaki hainler tasfiye etmeye başladılar...
Menderes'in, Özal'ın ve Demirel'in koltuğuna oturtulan Uysal'ın, Türkiye'nin en köklü ve en şerefli partisi'ni ayaklar altına almasına müsaade edenlerin önemli kısmının parti ile alakası yok. Diğer kısmı ise bacak arası siyasetini Demokrat Parti'de başlatan ahlaksızlar oluşturmaktadır...
Demokrat Parti misyonunun önemini bilmeyen, bu misyonun geçmişteki mensuplarının ne kadar onurlu, şerefli ve haysiyetli kişilerden oluştuğundan habersiz olanlar, gönül ilişkileri kurduklarını başımıza yönetici diye atamaya devam etmektedir...
Soma'da, Ermenekte yaşadığımız kara acımızı paylaşması gerekenler, bu misyonla ilgisi alakası olmayan, mavi boncuk dağıtması ile en tepe göreve getiriliyor.
Ve bunlar, Kısır partilileri ile partiyi temsil etmekle kalmayıp, bunları faliyet diye  facebook sayfalarında yayınlıyorlar. Beğeni rekorları kırıyor...
Parti içinde kurulan rakı sofraları, partinin İl binası'nda yapılan sazlı-sözlü doğum günü partileri, İl ve ilçe binalarında yaşanan ahlaksızlıklar, bir ilçede park edilen seçim otobüsünün genel eve çevrilmesi, partinin taşınmazlarının yok pahasına satılması, dürüst, onurlu ve partisinin yeniden ayağa kalkacağına inanan kadroların bir bir görevden alınmasına sessiz kalanlar, bugün aslında, Demokrat Parti'yi sayın Bakanımız Esat Kıratlıoğlu'nun dediği gibi sözün bittiği noktaya getirdi...
7 Ocak 1946'da başlattığımız milli mücadeleyi, 7 Ocak 2014'de, İstanbul'da Menderes'in, Özal'ın anıt mezarında yeniden başlatacağız. İl ve ilçe başkanlarımızla parti tabanımızı bekliyoruz...
7 Ocak 1946'da "YETER SÖZ MİLLETİN" dedi, dedelerimiz, babalarımız, 7 Ocak 2014'te bizde bu ülke ve millet için dar ağaçında asılan, cezaevlerinde yok edilen dedelerimizin, babalarımızın mirasına, bıraktıkları onurlu davayı, yağmacılardan, hainlerden ve ahlaksızlardan almak için "YETER ARTIK SÖZ TEŞKİLATLARIN" Diye haykıracağız...
SEVGİLİ DEMOKRAT PARTİLİLER, SÖZ SİZDE
Kıratlıoğlu, " Partimizin bugün kü konumu bizi elbetteki rahatsız ediyor. Partimiz yılların göz nuru ile yaşatılmaya çalışılmış ve yaşatılmıştı.
1946'da, demokratik düzene geçme kararı almasıyla, Demokrat Parti'nin seçime girmesi, Türkiye'de, iki partili demokrasiye geçişin ifadesi olmuştur.
Demokrat Parti, demokrasinin Türkiye'de yerleşmesi için şehit vermiştir. Demokrat Parti'nin bugün bu durumda olması, Demokrat Partiye gönül vermiş ve Demokrat Parti misyonunu bilen herkesi rahatsız eder.
Bugün geldiğimiz noktadan çıkmamız için, Demokrat Parti'ye tabanın sahip çıkması lazım. Demokrat Parti'nin bu durumundan memnun değilse taban, delegeler, teşkilatlar, bu memnun olmadığı durumu düzeltmek için, yeni bir kadro ortaya çıkartmak lazım gelir.
Buda demokratik düzen içinde olur. Eğer taban bugünkü yönetimden memnun değilse toplanır ve değerlendirir. Demek ki; toplanmıyorlarsa, demek ki memnunlar.
Demokrat Partiye hizmeti olan bizler bu durumdan memnun değiliz. Partimizin pasif durumda olması ve bir varlık gösterememesinden memnun değiliz. Bizler memnuniyetsizliğimi ifade ediyoruz. Parti tabanından niye bu memnuniyetsizlik gelmiyor.
Diyoruz ki; parti şu anda başarılı değil, biz söylüyoruz. Teşkilat bunun gereğini yapmıyorsa hiç kimsenin söz söylemeye hakkı yok.
Partinin durumu ortada, partiden bahsederken, başarılı olmadığını söylüyormuyuz, söylüyoruz. Teşkilatlar başarılı olmadığını söylüyor mu, söylüyor. O zaman neden gereğini yapmıyorlar. Teşkilat görevini yerine getirmiyor. Ve yükü başkasına atıyor.
Şuanda biz kalksak kongre toplansın desek, bangır bangır bağırsak, kongreyi ben mi toplayacağım.
Partinin geldiği noktada, hiç kimsenin işaret bekliyoruz sözünü televuz etmeye hakkı yok. Daha bunun işareti mi var. Parti başarısız, parti ileri gitmiyor. Bunu söyleyeceksin ve gereğini yapmayacaksın. Yok böyle bişi.
Demokrat Parti'nin bu faliyet itibarı ile 2015 seçimlerinde,  bir varlık göstermesi mümkün değil. Varlık göstereceklerine, Genel Merkezin de inandığını zannetmiyorum.
Kapatılan İl ve ilçe teşkilatları, delegeleri harekete geçirerek partinin kongreye gitmesini zorlamalıdırlar. Şuanda yapılacak tek iş kongreye gitmektir.
Başka çaresi yok.
Bu sadece benimle olacak hadise değil, bütün arkadaşlarımızın, benim eski arkadaşlarımında, bu durumdan memnun olmayan tabanında üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Sayın Ali Naili Erdem, yaşayan en eski partililerden bir tanesi, bir kaç arkadaşlarımız var böyle. 1961 yılında Adalet Partisi'nden milletvekili oldu.
Türkiye'nin ender yetiştirdiği siyasetçilerden biridir. Yolundan şaşmamıştır. Elbette Ali Naili Erdem'in başkanlığı'nda parti toparlanır.
Partililere şu mesajı veriyorum. Lafla peynir gemisi yürümez, hiç kimse laf yapmasın, herkes üzerine düşen görevi yapsın.
Kavga da teklif olmaz, insanın içinden gelecek, bu bir milli kavga, biz söyleyeceklerimizi söylüyoruz. Siz duyuyorsunuz, çıkın ortaya, ben hazırım, diğer arkadaşlarım da hazır. Önce teşkilatlar harekete geçsin.
Bu davanın batmayacağına, mutlak süretle başarıya ulaşacağına yeniden doğacağına inanıyorum. Demokrasinin tekrar ayağa kalkmasında, Türk milletinin heyacanı hiç bir zaman bitmemiştir"
www.demokratzafertv.com'da ayrıntılar...
YARIN: E. BAKAN NEVZAT ERCAN: ÇÖZÜM DEMOKRATİK KOŞULLARDA ARANMALIDIR"
[Tarih: 08-12-2014 09:28:00Güncelleme: 09-12-2014 07:49:00]
ADALET PARTİ'SİNDE TOPLANALIM...
Tarih: 12-11-2014 08:48:00Güncelleme: 12-11-2014 08:48:00
Demokrat Parti'yi mal, mülk sevdalıları ile hainler gasp ettiler...
Eğrisi ile doğrusu ile, Uysal'ın iki yüzlü olduğunu, tek amacının partiyi ebediyete gömmek olduğunu ortaya koydum...
Mustafa Yıldırım'ın, Sivil Örümceğin Ağın'da kitabında Arı Grubu'nun üyeleri arasında yer alan Uysal'ın, Kitapta bahsi geçenleri harfiyen Demokrat Parti üzerinde uyguladığını görmekteyiz...
Uysal'ın seçildiği, 6 Mayıs 2012 - 12 Kasım 2014'e kadar yanı bugüne kadar geldiğimiz sürece bakın... Uysal'ın Türkiye için, millet için söylediği tek cümlesi yok...
Peki icraatlarına bakalım...
EMLAKÇILIKTA UZMAN
1: Gece yarıları, Demokrat Parti'nin gayrimenkullerini çok ucuz'a yandaşlara satmak ve daha sonra ucuz'a elden çıkardıkları gayrimenkulleri gerçek değeri ile bir başkasına satmak...
2: Teşkilatları tarumar etti. Demokrat Parti ruhunu taşıyan bir avuç İl Başkanı kaldı...
3. Uysal'ın en önemli icraatlarından biri de, otel odasında küvette baygın halde bulunmasıdır..
4: Türkiye'nin çimentosu olan Demokrat Parti'yi tabela partisi yaptı. Gülistan'ı kargalar sardı ve büller sustu...
Tüm icraatı bunlar...
Demokrat Parti'yi Uysal ve hainlerden kurtarmak için inançla yola çıkanlar oldu. Çok ciddi çalışmalar yapıldı. Tüm bunlara rağmen partiyi gasp eden Uysal ve hainlerden alamadılar...
Neden biliyormusunuz...
A. Baki Mert ile Fuat Kara'nın kendi iktidarlarını oluşturmak uğruna, teşkilatları görevden almaları, partili olan delege yerine asker delegeler yazmalarından dolayı parti bugün yok oldu... Uysal'ı bu misyonun başına kene gibi yapıştıran Mert, şuan CHP'den aday olacak olan Uysal'dan sonrasını dizayn ediyor...
Fuat Kara ise, suskunluğunu koruyor...
Toplantılarda konuştuklarını kamuoyu ile paylaşsa, Uysal Türkiye'yi terk etmezle kalmaz ceza evine girer... Konuşmuyor, daha doğrusu konuşamıyor...
Türkiye bölünüyor. PKK'nın ele başı, bebek katiline övgülerin yazıldığı bir dönemde, 
'YETER ARTIK SÖZ MİLLETİN'
Diyen Demokrat Parti'nin adından söz eden yok...
Neden çünkü, Menderes'in, Özal'ın koltuğunda oturan Uysal adlı emlakçı, Türkiye'nin iç ve dış meselerinden ziyade, İstanbul ve Ankara'da Nargile cafelerinde günü gün ediyor...
Otel odalarında küvette baygın halde bulunuyor...
Türkiye'nin en şanlı ve onurlu partisi olan Demokrat Parti'nin bu durumundan rahatsız olanlara, bu misyonun yeniden köklerinin filiz vereceğine inanlara çağrı da bulunuyorum...
Gelin Prof. Dr. Vecdet Öz'ün Adalet Parti'si çatısı altında toplanalım, Adalet Partisi'ni kuralım ve bu misyonun çok önemli şahisyetleri ile yeniden
"YETER ARTIK SÖZ MİLLETİN' diyerek yollara düşelim...
Önümüzde, Genel Seçim var...
Zaman yok, günler sayılı...
Demokratlar olarak biz istersek, bir hafta'da Adalet Partisi'ni kurar ve Türkiye'nin doğusundan, Batısı'na teşkilatlanır seçimlere güçlü kadrolar ile gireriz...
Büyük Türkiye'nin mimarları biziz, en zor dönemlerde, terör'ü sıfır noktaya getiren, barajlar, yollar yapan ve iki hanenin yaşadığı en ucra köy'e elektriği okulu götüren biziz...
Milletimiz asla ve asla bu misyonun yok olmasına izin vermez, o nedenle, yeniden büyük Türkiye için Adalet Partisi çatısı altında, bir araya gelelim...
Öz'le yeniden özümüze dönelim... (Bu yazı 4587 defa okunmuştur.) 
UYSAL OTEL O'DASINDA KÜVETTE BAYGIN BULUNDU
Tarih: 07-11-2014 22:53:00Güncelleme: 08-11-2014 08:58:00
Ankara Çukurambar (3)
GİK Üyesi'nin anlattıklarını dinlerken, Uysal'ın ilk seçildiği kongre geldi gözümün önüne, e. Bakanımız Nevzat Ercan kürsüden konuşmaya çalışıyor...
 'Divan başkanı Naşit Birgüvi, ' kürsüden haykırıyor, sayın bakan sürenizi aşıyorsunuz'...
Uysal'ın elinden tutan Fuat Kara ve A. Baki Mert'in adamları, konuşmaya çalışan ercan' küfürler ediyorlar, bağırıp çağırıyorlar...
Daha o gün, yakışıklı, para babası diye aday yaptıkları Uysal'ın, kuklası olmuşlardı...
Kongreye katılanlar bilirler, www.demokratzafer.com'dan canlı yayınladım saniye saniye...
Genç Osman Çilsal o dakika sattı... Dr. Ergun Özdemir o dakika sattı...
Oysa, e. Bakanımız Nevzat Ercan'a destek vermeleri gerekirken, koskoca çınar'ı babasının harçlığı ile geçinen Uysal'a teslim ettiler...
Tarih 6 Mayıs 2012
Demokrat Parti'nin 8. Kongresi... Kongre bitti, salon ıslık sesleri ile çınlıyor. Uysal kuçaktan kuçağa alınıyor. Etrafı asalak takımı tarafından sarıyor. Yanına kimse yaklaştırılmıyor...
Canlı yayındayım... İlk röportajı yapayım diyorum...
İstanbul'da, Kara'nın ekibinden, anası yaşındaki kadınla aşk yaşayan muhterem, 'olmaz görüşemezsin, biz istersek görüşürsün' diyor...
O an dedim ki; bunlar partiyi satacaklar...
Henüz Menderes'in, Özal'ın koltuğuna oturmalarına rağmen, başladılar kelle koparmaya...
Uysal, " Partinin bir çivisini satan, seçilmiş başkanları görevden alan şerefsizdir' diye açıklama yapmasına rağmen, bırakın bir çiviyi Genel Merkezin satış ilanını verdi gazeteye...
Hurdaları satmaya başladı...
Bugün parti ayda 300- 400  bin dolar kira geliri saylayacağı inşaatı durdu...
Bankadan teminat mektubunu çekerken yakalandı...
A. Baki Mert, ANAP'lı İpek'i İstanbul'a teşkilat başkanı yapmak istiyor. İl Başkanı Hayrettin Öztürk kabul etmiyor...
Seçilmişleri görevden alan 'şerefsiz'dir diyen Uysal Öztürk'ü görevden alıyor...
Bursa'da Halil Öz, Uysal'ın kankası,Uysal nerede o orada, A. Baki Mert Öz'ü çiziyor ve Bursa'da kendi kadrosunu oluşturmak istiyor. Öz görevden alınıyor. Mert'in dediği olmuyor ve Bursa dağılıyor...
Türkiye'de teşkilatların geni ile oynanıyor. Bunun en büyük sorumlusu Fuat Kara ve A. Baki Mert'tir... İzmir'de Bornova e. ilçe başkanı Mehmet Bektur'un evine tebligat gönderiyorlar. Çocukları eve mahkeme kağıdı geldi sanıyor...
Narlıdere ilçe başkanı Nurhayat Cüneyt, ilçenin ödemelerini yapıyor. Arkasından görevden alındın yazısı geliyor...
Bunları yapanlar, Fuat Kara ile A. Baki Mert.... Türkiye'nin her tarafında bunlar yapılıyor...
O günlerde milli şef dönemini yazdım... Sarı Öküz'ü...
HİÇ KİMSE ORALI OLMADI, ÖZTÜRK'E SAHİP ÇIKMAYANLAR, DAHA SONRA ÖZTÜRK GİBİ GÖREVDEN ALINDILAR...
Uysal'ın kuklaları uyarıları ciddiye almadılar. Vurdular Yekta Yaktı'ya, yılmadım. Her imkanı kullandım doğru yada yanlış...
Paralar yığdılar önüme, ofisler tahsis ettiler. Kabul etmedim. Kışın yollara düştüm. Benzin istasyonlarında yattım. Sessiz çığlıkların sesi oldum. Hiç kimseden para almadım. Sadece inanan insanların Sofralarına oturdum. Misafirleri oldum. Davama sahip çıktım...
Telefonlarım kapandı. Kiraladığım arabanın parasını ödeyemedim. Evimin eşyalarını sattım. Otel odalarında rehin kaldım...
Yılmadım, pes etmedim ve Rahmetli babamın emanetine sahip çıkmaya çalıştım. Çıkmaya da devam ediyorum...
İstanbul Kağıthane ilçesi'ni tinercilerin yatakhanesi yaptılar. Gittim görüntüledim yazdım. Onlarca haberini yaptım Hakkı Küçük'ün, çıksın desin ki; 'Yekta'ya para verdim'...
Diyemez, çünkü Yekta Yaktı davasına sahip çıkıyor...
DİYORLARYA HERKESİ YAZIYOR
Evet yazıyorum...
Demokrat Parti'nin saf temiz insanlarını kullanarak kendilerine, AKP, CHP ve MHP'de yer edinmeye çalışanların gerçek yüzlerini ortaya koyuyorum....
Çünkü, bir insan onuru ve şerefi için yaşar... Demokrat Parti İstanbul İl Sekreteri olacaksın, Süleyman Soylu'ya en ağır eleştiriyi yapacaksın. Makam koltuğunun arkasında Soylu'nun fotoğrafı duracak... Evet yazdım, dediğim gibide oldu ve  Murat Uz'u CHP'den meclis üyesi adayı oldu... Büyük Türkiye Platform mu diyeceksin. İnanacağız, arkana takılacağız...
Gideceksin CHP'den meclis üyesi olmak için başvuracaksın...
Sayın Remzi Şen'den bahsediyorum...
Hemşehrim, saygın kişi, dürüst , İstanbul İl başkanlığını alacağı kesin diye inanan insanlar peşinden gidiyor. Ne yapıyor...
CHP Genel Merkezi'ne gidiyor. CHP'den aday olmak için...
Mimar Süleyman Uluocak'ı yazıyorum...
Ve diğerleri, hepsi bana maddi destek sağlayanlar, buna rağmen yazıyorum...
Çünkü, çocuklarımız var. Dünya fani, bugün varız yarın yokuz...
Nursan Ünal'ın,  mekanında yiyen, içen kişiyim...
Para istediğimde alıyorum... Evine gidiyorum...
Tüm bunlara rağmen, maddi ve manevi çıkarım olduğu halde yanlışını yazıyorum...
Gelir kaynağımdan vaz geçiyorum...
Onurum için yaşıyorum. Para her zaman bulunur....
Asaletimi satmıyorum. Nokta kadar menfaatim için virgül gibi eğilmiyorum...
ÜNAL UYSAL'IN MAMASI İKİ YÜZLÜ 
Uysal'ın kankası Nursan Ünal...
İstanbul Teşkilat başkanı... İl başkanı Av. Etem Kağan Çelik...
Çelik, tüm iyi niyetiyle partiyi toparlamaya çalışıyor...
Uysal'ın, maması (ablası) Nursan Ünal, kraldan daha kral astığı astık, kestiği kestik.  İstanbul'da terör estiriyor. Arabası Uysal'ın emrinde, şöforü gibi kullandığı kişi alıyor. Uysal'ı havaalanından, Ünal çiçek gönderiyor, Uysal'ın sevgilisine...
Aralarındaki ilişki bu...
İKİ YÜZLÜ OLMASIN İNSAN
Fuat Kara bunlara sormadan istifa ediyor...
Diriliş Hareketi'ni başlatıyor...
Toplantı yapıyorlar, sözcü Nursan Ünal...
Aynı Nursan Ünal, yerden yere vurduğu Uysal'ı çorbacı da ağırlıyor. Biz bunlarla nasıl bu partiyi Uysal'dan kurtaracağız...
İpek, İl başkanı oluyor. Nursan Ünal'ı yerden yere vuruyor. 'Uysal'ın sevgilisine giden çiçek parasını ödemeyiz' diyor... Bu açıklamanın  arkasından,  Ünal'ın evinde röportaj yaptım ve elimde kayıtları... Adem İpek'e söylemediğini bırakmadı...
Şimdi kanka olmuşlar...
Bu iki yüzlülerden bu parti arınacak...
Bunlar yayınlanıyor. Partimizin selameti için...
O AKŞAM OTEL ODASINDA KİM VARDI?
Uysal İstanbul'da düzenlenen toplantıdan sonra otel odasına çekiliyor...
Aşşağıda toplantı devam ediyor...
Bir kadın yetişin diye bağırıyor, çığlık çığlığa...
Otel görevlisi, teleşa kapılıyor...
Odayı tahsis eden İstanbul İl başkanı Adem İpek' haber veriyor...
İpek, yancısı Çağıl Erten'le birlikte odaya çıkıyor. Uysal küvette baygın yatıyor. Hemen alıyorlar ve bir hastaneye ve oradan apar topar Afyon'a götürüyorlar...
Görüntüleri var...
HAVLUCU ERTAN VE RUS KIZLARI
Demokrat Parti'yi bitiriyorlar. Çeteler ve hainler, kartvizit başkanlar el ele vermişler...
Aylardır yazıyorum, Allah korkusu olan ve çocuklarının yüzüne dürüst onurlu baba süratı ile bakan ne bir il başkanı nede bir GİK Üyesi çıkmadı...
Yok bir Allah'ın kulu gerçekten yok...
Diyemiyorlar Uysal'a, Ertan'a ve Mert'e, ' bu kadar yazılan çizilen var, neden bir açıklama yapamıyorsun' diyemiyorlar...
Nargile cafeler, Rus kızları, birlikte olduğu kadını GİK'e almalar, Genel Merkez'de aşk'ı memnun gibi dolaşmalar, hepsi açık açık ortada, bu yüzden namuslu kadınlar partiden ayrıldı...
TBMM'lisinde Uysal'ın Rus kızlar ile yaptığı alemler konuşuluyor. Uysal'ın CHP'den aday olacağından tutunda, satışlardan aldığı komisyonun miktarına kadar açık açık söyleniyor...
İstanbul'a geliyor sık sık gizlice, İpek alıyor. Alemlere akıyorlar. Nargile cafeler bilinenler, birde bunların özel mekanları var... Hepsi belgeli, hepsi görüntülü...
Yalan desin, çıksın ortaya gereğini yapsın... Yapamaz...
Beşiktaş'ın satışından aldıkları 100 bin lira...
Bornova satışı...
Denizli...
Keçiören...
Adana...
Dıyarbakır...
Bakırköy...
Bursa Yıldırım için alınan kapora... Gaziosmanpaşa için alınan kapora...
Bahçelievler....
Sıvas Zara...
Çanakkale...
Satışları tamam...
Yazıyorum...
Diyorlar ya, 'satanda, sattı diye yazan da şerefsiz' tapuların devrinde kimin şerefsiz olduğunu görüyoruz...
GİK Toplantısı var...
60 kişi...
60 kişinin içinde bir namuslu bu toplantıda ortaya çıksın ve hesabını sorsun...
Soramazlar... GİK Üyelerinden boş kağıtlara imzalar alıyorlar...
Hele bunların içinde bir itirafçı var ki; Pazar günü açıklayacağım ve kıyamet kopacak...
İl başkanları, GİK Üyeleri, MKK ve YHD Üyeleri gerçekten içinizde bir tane cesur yürek yokmu hesap soracak...
Çıksın açıklasın, İstanbul İl başkanı Adem İpek, desin ki; otel odasında küvette baygın halde yatan Uysal'ı 'Afyon'a götürende şerefsizdir, yazanda'desin...
Beşiktaş'ın satıldığını yazanda, satanda şerefsiz dediği gibi...
Ertesi gün otel odasının videosunu yayınlayacağım...
Ertan'a soruyorum, Rus kızlarını Batum'dan mı getiriyorsun...
Getirme lütfen, bak adam küvette baygın kalıyor...
Biraz ara ver olur mu... (Bu yazı 4903 defa okunmuştur.)
UYSAL'IN İBRİKÇİSİ VE HAVLUCU
Tarih: 06-11-2014 00:12:00Güncelleme: 06-11-2014 08:10:00
Ankara Çukurambar (2)
GİK Üyesi anlatıyor...
Elinde görüntüler ve ses kayıtları var...
1946'da 'Yeter Söz Milletin' diyen, dar ağaçına giderken bile, ülke ve millet meselesi'ni konuşacak kadar asil insanların koltuğunda oturan Uysal'ın, ipliğini pazara çıkarıyor...
Uysal'ın ibrikçisi A. Baki Mert...
Sözlüğe baktım, İbrikçi kim diye...
'İbrikçi, ibrik tutan kişidir. ibrikçibaşı ise bunların en rütbelisidir, yani padişahın ibrikçisi.  Bu yüzdendir ki;  ibrikçibaşı olmak önemli bir mertebedir, zira 7 düvele hükmeden haşmetli padişahın poposunu gören yegane kişidir'...
Aynen böyle, İbrikçibaşı, A. Baki Mert'in her dediğini Uysal yapmak zorunda, koynuna aldığı kadınları biliyor ve ibriğini tutuyor. Uysal'ın popusuna kadar bilen kişi...
Birde, Anadolu değimi ile peçetecisi, şimdi ise havlucusu denen, Ertan Küçükay...
Yer İstanbul...
İbrikçi, pardon e.Teşkilat Başkanı A. Baki Mert, İstanbul'a atadığı Adem İpek'le Beşiktaş'ta buluşuyor. Demokrat Parti'nin kazan ovası Uysal'da var...
Kazanova Uysal Mert'e, ' bu hafta yapacağımız toplantıda, seni alıcam, yerine Mehmet Ali Yavuz'u koyucam. Sana tepki çok, senin üzerinden bana vuruyorlar'...
İbrikçi Mert tamam diyor...
Mert, bu anlaşmanın inandırıcı olması için, Prof.Dr. Abdurrahim Karslı'nın Merkez partisi'ne gidiyor. Burada 2 görev üstleniyor. 1. Merkez Parti'yi DP çatısı altında birleşmesini sağlamak. 2. Uysal'la yolunu ayırdığına dair partilileri inadırmaya çalışıyor...
Mert, e. Teşkilat Başkanı Ahmet Uyanık'ın yanına gidiyor ve 'abi sen haklıymışsın, bu çocuk gerçekten'YAVŞAK' mış' diyor...
Bunu söylemesindeki amaçı ise, Uyanık'ın çalışmalarını öğrenmek...
İki yüzlü, iktidar da kalmak ve partinin gayrimenkul satışlarını biran evvel sağlamak için, kazanova Uysal'ın ibriciliğini dahi yapıyor...
Ankara'da kazanova Uysal'ın yeni gözdesi Havlucusu Ertan Küçükay oluyor. Parti'de herşey bu iblikçi ile havlucudan soruluyor...
Havlucu, Genel Merkez çalışanlarını kapıya koydu ve Taşeron Şirket elamanlarını çalıştırmaya başladı. Kapıya konan güvenlikçi'nin önünede liste koydular, bu isimler girmeyecek diye...
Demokrat Parti'nin Genel Merkezi kazanova'nın emlak satış ofisi oldu. Babalarının şirket binası gibi kullanıyorlar...
İBRİKÇİNİN İSTANBUL'DAKİ UZANTISI
Kazanova'yı İstanbul'a geldiğinde, maması pardon ablası'nın tahsis ettiği araçla alıyorlar, özel ziyaret ettiği evlere, pardon mekanlara götürüyorlardı...
Maması, Uysal özel mekana gitmeden çiçeğini gönderiyordu...
ŞİMDİ BU GÖREVİ İPEK YAPIYOR
Mamadan görevi İpek devraldı...
Asistanı da var...
Kazanova'ya en yakın kişi olmak kolay değil...
İpek, kazanova'dan aldığı güçle, kraldan daha fazla kral gibi davranıyor ve Bakırköy'de, kazanova Uysal'ın şakşakçısı Necmettin Dönmez'in onayını alarak, başkanlık divanı oluşturuyor...
GİK Üyesi Yaşar Gençoğlu karşı çıkıyor...
Buna rağmen, şakşakçı Necmettin Dönmez'in dediği oluyor ve Burhan Sarıkaya başkanlık divanına alınıyor...
Kukla liste tamam...
Sonuç, Eyüp Güngörmez ve arkadaşları partinin, İstanbul'da ışıklarının söndüğünü anlıyorlar ve İpek'e karşı hareket başlatıyorlar...
Kimle...
5 GİK Üyesi ile birlikte...
Ve İpek, arkadaşının sevgilisini gönderiyor. Yem olarak, tesadüf ya, ben varım ve e. GİK Üyesi Fuat Kara'da geliyor...
Ağlıyor, İpek'in arkadaşının sevgilisi...
Kimse para vermiyor...
Bir kişi dışında...
İbrikçi'nin arkadaşı İpek, kendinden çok emin çünkü biliyor ki; kazanova Uysal'ın kendisini görevden alamayacağını...
5 GİK Üyesi ve yönetim'e rağmen...
Kazanova, 5 GİK Üyesi, Başkanlık Divanı ve Teşkilat Başkanı Mehmet Ali Yavuz'a rağmen, İpek'i görevden almıyor. Alamıyor, çünkü boğazına kadar pisliğin içinde yüzen Uysal'ın yuları ibrikçi Mert'in elindedir...
Çünkü, kazanova Uysal'ın ellerinde videoları var...
İbrikçibaşı Mert , Uysal'a, ' İpek'i görevden alırsan aklını alırım, popunu teşhir ederim' diyor...
Ayrıntıları cuma günü!..
İpek'in dediği oluyor. Eyüp Güngörmez, arkadaşlarını satıyor ve Teşkilat başkanı oluyor....
Diyor ki; Güngönmez arkadaşlarına, ' bana kızmayın bekleyin, İpek'e tükürdüğünü yalatıyorum. Biz alacağız bu asalak takımından İl'i...
İbrikçi Mert'in adamı İpek, teslim oluyor. Eyüp Güngörmez'i teşkilat başkanı yapıyor....
İl'de toplantı yapılmıyor. İpek'in başkanlık Divanında olan, Av. Gülay Ezibay, bayramlaşmaya gelmiyor ve MHP'nin bayramlaşmasına katılıyor...
İpek, 'Eyüp'e başkanlık Divanı sen yap' diyor..
Toplandılar, Av. Gülay Ezibay dahil, bazı isimleri başkanlık divanından almak için dün bir araya geldiler...
Divan'a yeni isimler alınacak...
Beşiktaş'ın satışından 100 bin lira'yı kim aldı?
O akşam otel'de ne oldu?..
Küvette bayılan Uysal ne içti?..
Oda'daki bayan kimdi?...
Uysal'ı apar topar, Afyon'a kimler götürdü?..
TBMM'lisinde Uysal'ın rus kızlar ile yaptığı kaçamaklar konuşuluyor...
Havlucusu Ertan Küçükay ile buluştuğu Balgat'taki Nargile cafe konuşuluyor...
Rus kızlar, Batum'dan mı geliyor?...
Cuma günü mutlaka okuyunuz... (Bu yazı 6181 defa okunmuştur.) 
DP GİK ÜYESİ'NİN İTİRAFI UYSAL'IN İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARIYOR!
Tarih: 03-11-2014 11:24:00Güncelleme: 03-11-2014 11:24:00
ANKARA:
Çukurambar'da yemekteyiz...
Demokrat Parti'nin önemli isimleri ile birlikte...
Uysal'a çok yakın gibi bilinsede, Demokrat Parti'nin yok edilmesi'ne seyirci olmamak için masamıza gelen GİK Üyesi, Arı Grubu tarafından Demokrat Parti'yi bitirmek için görevlendirilen Uysal ile Genel Sekreter Ertan Küçükay'ın ipliğini pazar'a çıkardı...
GİK Üyesi'nin anlattıklarını dinledikçe insanın tüyleri diken diken oluyor...
İŞTE O KONUŞMA
'Demokrat Parti Genel Merkezi Uysal'ın Emlak Ofisi gibi kullanılıyor. Uysal'ın tek derdi, partinin mallarını biran önce satmak ve CHP'den İstanbul milletvekili adayı olmak...
CHP ile bağlantıyı, İstanbul İl Başkanı adem İpek, CHP Milletvekili Faik Tunay'ın aracılığı ile kurdu. İpek'e de, 'teşkilatların açık tutulması önemli değil, satışlar bitene kadar mevcut olanlar ile idare et' talimatı verildi...
2015 seçimlerine kadar partinin tabelalarının yerinde durması için, kiraların ödeneceğine dair açıklamanın yapılması istendi...
GİK Üyesi'nin söylediklerinin doğru olduğunu, İstanbul'da bir toplantıda, Üsküdar ilçe Başkanı Nuri Uskan doğruluyor...
Uskan, " İl Başkanı Adem İpek bize 'siz tabeları asılı tutun, seçimlere kadar, kiranızı biz peşin ödeyeceğiz, seçim stardı verildiğinde anahtarı bize teslim edeceksiniz' diyor...
İpek'in İstanbul'a atanması ve yapılan kongreden sonra, Demokrat Partinin nasıl İstanbul'da ışıklarının söndüğünü göreceksiniz...
CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay'la ANAP Gençlik Kollarından arkadaş olan İpek, Uysal'ın CHP bağlantılarını Tunay'ın üzerinden yapıyor...
İstanbul'da İl Başkanlık Divanı yapılmadığı gibi, yönetim ve ilçe başkanlarının bir ksımı İpek'e ulaşımıyor...
Cep telefonunu değiştirmiş...
Dönelim Çukurambar'a...
'GİK'e katılmayan çok. Buna rağmen gelenlere boş kağıtlar imzalatılıyor. Bende 4 kere katılmadım. Buna rağmen boş kağıtlara imza attım. Satışlar bizlerden habersiz, gece Uysal'la bir araya gelen Küçükay tarafından yandaşlara yapılıyor. Partinin gayrimenkulini alan yandaşlar, aldıkları yeri 1 ay içinde gerçek değerine satıyor'...
Bunun da, doğruluğunu, Denizli, İstanbul Bakırköy, Beşiktaş, İzmir Bornova satışından anlıyoruz...
GİK'TE NE OLACAK ?
Geçtiğimiz hafta yapılan, Başkanlık Divanı toplantısında iki yerin daha satış anlaşmasını yaptılar. Satılan yerleri söz verdiğim için yazmıyorum. Buhafta ortaya çıkar...
Bir kaç gün için GİK
GİK Üyesi, Uysal ile Ertanküçükay'ın, bu hafta yapılması beklenen GİK Toplantısında,  19. Dönem Milletvekili Muhtar Mahramlı, Teşkilat Başkanı Mehmet Ali Yavuz ve Adnan Turfan'ın,  başkanlık divanındaki görevlerine son vereceklerini söyledi...
Uysal, Küçükay'a, ' bu değişiklik dışarı sızmasın, bunu siz bana bırakın, ben haledeceğim' der...
Bu şu anlama geliyor...
Uysal, CHP'den adaylığı konusunda kesin sözü bu hafta içinde alırsa, Mahramlı, Yavuz ve Turfan başkanlık divanından gidecekler...
Uysal, 'ın bu isimlerden neden rahatsız olduğunu ise GİK Üyesi şöyle açıklıyor. 'Mahramlı, Yavuz ve Turfan eski Bakanlardan Nevzat Ercan'ı evinde ziyaret ettiler ve partinin başına geçmesini istediler'
Yavuz'unda, siyasete yeniden döneceği dillendirilen Çiller'e yakın olduğunu da biliyoruz. Uysal o nedenle, kendisinin CHP'ye geçmesi ile partinin Mahramlı ekibinin eline geçmesini önlemek için değişikliği yapacak' ...
GİK Üyesi'nin söylediği herşey, benim aylardır yazdıklarımın resmi ağızdan dile getirilmesidir...
Çukurambar'da bir araya geldiğimiz GİK Üyesi'nin boş kağıtlara imza attıklarını daha önce de, İstanbul GİK Üyesi İbrahim Çetinkaya'da gündeme taşımıştı...
Sonuç:
Türkiye genelinde Demokrat Parti'yi kağıt üzerinde bir parti konumuna getiren emlak pazarlamacı sıfatında ki; Uysal ile Küçükay'a artık dur demenin zamanı geldi de geçiyor...
İstanbul'da partinin ışıklarını söndüren İpek'i, 5 GİK Üyesi ile Teşkilat Başkanı görevden alamadılar...
Uysal ve Küçükay ikilisi el ele verdiler, kartvizit başkanların desteği ile koskoca misyonu yok ediyorlar...
Buna seyirci kalanlar ise, bu misyonun yok olmasını sağlayanlardır...
  Yalova'da partiden atılanlar, mahkemeye başvurdular. atamanın usulsüz yapıldığı için, Türkiye geneli böyle, şimdi yapılması gereken tek şey var...
Ayrı grupları bir araya getirerek, Genel Merkez'e gitmek ve orada açıklama yapmak...
Bu açıklama ile kapatılan, İl, ilçe ve satılan yerlerin kimlere kaça verildiğinin hesabını soralım. Genel Merkez Uysal ile Ertan Küçükay'ın babasının emlak satış ofisi değil, yandaşların dışında kimseyi içeri sokmuyorlar...
Kader Ataman'a yapılan herkese yapılmış sayılır...
O nedenle, Sarı Öküz hikayesi'ni bugün tekrar okuyunuz ve bir araya gelerek kenetlenelim...
Bu yazı 4798 defa okunmuştur. 
http://www.demokratzafer.com/yazarlar/yekta-yakti/uysal-in-ibrikcisi-ve-havlucu/492/
13 Kasım 2014 Perşembe _ Saat: 18.00 _ DEMOKRAT ZAFER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder